Gufran Eluveys(34), eşi ve dört çocuğuyla birlikte Ankara’da yaşayan Suriyeli bir YSUY Programı (Yabancılara Yönelik Sosyal Uyum Yardımı) yararlanıcısı. İlk iki çocuğu Suriye’de, savaşın gölgesinde dünyaya gelirken, “Bize sürpriz bir yaşam sevinci kattı” dediği ve artık yedi yaşına basan ikizleri Türkiye’de doğmuş.
2014 yılında, Halep’teki bombardımanlar aralıksız hale geldiğinde, eşiyle birlikte Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmışlar. O günleri anlatırken, sınır kapısından geçtiklerinde yanlarına tek bir eşya bile alamadıklarını söylüyor Gufran Hanım:
“Türkiye’ye yürüyerek girdik. Altı yaşındaki oğlum eşimin, üç yaşındaki ise benim kucağımdaydı. En kıymetli varlıklarımız zaten onlardı.”
Gufran Hanım, Türkiye’ye adım attığında hissettiklerini “Hayatta kalma sevincini bile bastıran bir bilinmezlik korkusu” diye tarif ediyor. İlk olarak Bursa’daki bir akrabalarının yanına sığınmışlar. Ancak ev, iki aileyi barındırmak için fazlasıyla küçükmüş. Neyse ki, boş dükkanı bulunan hayırsever bir Türk vatandaşı onlara geçici barınma imkanı tanımış. Böylece, üç ay boyunca elektriği ve suyu olmayan bir dükkanda da olsa başlarını sokabilecekleri bir yere kavuşmuşlar.
"Zorluklarla Kurulan Yeni Bir Hayat"
Gufran, o günden bugüne uzanan süreci şöyle özetliyor:
“Eşim Halep’te tekstil sektöründe çalışıyordu ve işinde çok iyiydi. Ama yeni bir ülkeye, dili bile bilmeden gelince, bildiğin işi değil, bulduğun işi yapıyorsun. Sağ olsun, karnımızı doyurabilmek için eşim emeğini hiç esirgemedi; her gün dışarı çıkıp ne iş bulsa yaptı. İlk günlerde hamallık etti, sonra kaynakçılığı öğrendi… Uzun süredir de Türkiye’de öğrendiği marangozluk sayesinde mobilya işleri yapıyor.”
İkizleri doğduktan sonra, komşularının önerisiyle Kızılaykart’a başvurmuşlar. YSUY kriterlerine uygun olarak, sadece sigortalı bir işleri olmadığında programdan faydalandıklarını belirten Gufran, Kızılaykart ile ilgili sorularına 168 Çağrı Merkezi’nden anadilinde yanıt alabildiği için çok memnun olduğunu söylüyor.
Eşinin zaman zaman sigortalı işler bulduğunu ama bunların uzun vadeli olmadığını anlatan Gufran, Kızılaykart’ın kendileri için nasıl bir destek sağladığını şu sözlerle dile getiriyor:
“Eşim yeni bir sigortalı iş ararken, o arada yevmiyeli çalışmak zorunda kalıyor. İşte o dönemlerde Kızılaykart Programı bize büyük destek oluyor. YSUY Projesi sayesinde, elektrik ve su faturalarımızı borçlanmadan ödeyebiliyoruz.”
"Çocuklar İçin Daha Aydınlık Bir Gelecek"
Çocuklarının eğitimine büyük önem verdiklerini vurgulayan Gufran, Kızılaykart’tan faydalandıkları dönemlerde çocuklarının Yabancılar için Şartlı Eğitim Yardımı (YŞEY) Projesi kapsamında destek aldığını da ekliyor.
Gufran Hanım, kültürel sebeplerden dolayı fotoğrafının çekilmesini istemediğini ama ikiz oğullarının hikayeye dahil olmasından mutluluk duyacağını belirtiyor bize. Suriye’de güvenliğin yeniden sağlanmasını eşiyle yakından takip ettiklerini belirterek, hikayesini şu sözlerle tamamlıyor:
“Memleketine kavuşmayı kim istemez? Her ailenin döndüğünde bulacağı koşullar şu anda farklı. Ne yazık ki bizim Suriye’de ne evimiz ne arsamız kaldı. Çocuklarımın geleceğini kurabileceğimiz, kalabilecek bir ev ve gönderebileceğim bir okul gibi uygun koşulların gelişme sürecini izliyoruz. Ve elbette uygun koşullar oluştuğunda, geri dönmeyi çok arzuluyoruz.”